Suç psikolojisine göre suç işleyenler yakalanmayacaklarını düşünerek eylemlerini gerçekleştirirler.
Kişi, karşısındakine zarar vermek istediğinde beyni iki şekilde davranış gösterebilir.
Özgüveni yüksek bireyler, yakalanmamak için her şeyi en ince detayına kadar planlarken, hayatı biraz daha pasif yaşamayı tercih edenler, anlık refleks olarak eyleme geçer veya söyleneni bilinçsizce uygular.
Kendisini güçlü hisseden birey, konumu ve statüsü ne olursa olsun, kendi çıkarlarına ters bir durumda karşısındakini görmek dahi istemez. “Benim dediğim olacak” düşüncesi için her şeyi yapabilecek durumdadır.
İş yerinde yönetici çalışanına önce mobbing yapar sonra işten atar
Erkek önce eşini döver sonra evden atar
Bir grup asker, siyasileri yok edip ülkeyi ben yöneteceğim demeye çalışabilir.
Siyaset ve din “benim dediğim olacak” anlayışını “bizim dediğimiz olacak” anlayışına çevirerek olayın boyutunu ve etkisini genişletmeye yarayan bir araç olarak kullanılır.
Güçlü biziz ve “bizim dediğimiz olacak” anlayışından kurtulmanın tek yolu insanların taraf olmadan farkında olmasıdır. Bunun için hepimiz tahammül ve anlayış sınırlarımızı bilinçli ve planlı şekilde geliştirmeliyiz.
Suçluların içindeki kin ve nefreti ateşleyen tahammülsüzlüktür. Taraflar tahammülsüzlük durumlarını beslediği sürece suç işlemeye yatkın hale gelir.
Daha fazla tahammül etmeyeceğim, karşı tarafı yok edeceğim “benim dediğim olacak” anlayışı, insani değerlerin hızla kaybedilmesine ve bu yaşananların daha fazlasını yaşayarak, tüm tarafların zarar görmesine sebep olur.
Eğer “istediğin olmuyorsa” kimseye zarar vermeden bir çözüm bulabilirsin haberin olsun!
Uzm. Klinik Psikolog Erkan ÇİFTE